22 Eylül 2013 Pazar

Marc Levy - İlk Gün



Orjinal Adı: Le premier Jour
    Seri Bilgisi: Le premier Jour #1
GoodReads Puanı: 3.73
Türkçe yayın: Can Yayınları
Çevirmen: Ayça Sezen


Yorumum

Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. 2 kitaplık bir seri. Aslında seriden ziyade tek bir romanın birinci cildi demek daha doğru olacaktır.
Konu özetini görünce mutlaka okumalıyım dediğim bir kitap oldu benim için.

Bilim kurgu macera tarzında bir kitap, ancak öyle hani hani çok uçuk kaçık değil, her an olabilecek, aklın mantığın reddetmeyeceği hatta belki de biz bilmiyoruz ama yaşanıyor diyebileceğimiz bir türden kitap olmuş. Türü Bilim Kurgu, konusu da bilim insanları ve keşifler olunca kitabın içinde bilimsel açıklamaların yer alması kaçınılmaz değil mi?

Kafanızda tereddüt oluşmasın, kitap sadece ders gibi değil, ciddi bir macera ve aksiyonu da içeriyor. Tekrar bilimsel mevzulara gelirsek o kadar basite indirgenerek anlatılmış ki sıkılmadan hatta hayranlıkla okudum. Şahsen kitabın tamamı bu şekilde olsaydı da keyifle okurdum. Gökyüzünün ve insanlık tarihinin gizemleri beni her zaman büyülemiştir. Bu kitap özelinde de söyleyebileceğim şey sanırım “ Büyüleyici…”

Kiera ve Adrian kendilerini tamamen bilime adamışlarken bir dizi olaylar ikisini bir araya getiriyor. Olayların odak noktası ise Kiera’ya hediye edilmiş bir kolye ucu. Çok ciddi bir bilimsel keşif niteliğinde olduğunu ise çok sonra farkediyorlar ve öğrenme arzusuyla dünyada oradan oraya savruluyorlar. Ancak peşlerinde gizli bir uluslararası örgüt var ve Kieara ve Adrian bir sürek avının ortasında kalıyorlar. Kitabın sonlarında olaylar iyice hızlandı ve bittiği anda ben kendimi türk filmi repliklerini (N’ayııırr , N’olamazz) tekrarlarken buldum. En kısa zamanda İlk Gece’yi de okuyacağım.

Bu arada unutmadan kapaklarını da çok hoş buldum. İki kapağı yanyana getirdiğinizde bir sembolü tamlaması ilginç ayrıntı olmuş. Gün ve gecenin betimlenmesi, renklerin uyumu gerçekten de çok hoş görünüyor.

Ancak bunca güzellikten sonra fiyatıyla canınızı sıkmak istemezdim ama piyasadaki bir çok kitaptan, hatta yazarın diğer kitaplarından daha pahalı olduğunu söylemem lazım.


Değerlendirmem


5-Tek kelimeyle mükemmeldi

***

Sonsuz küçük ya da sonsuz büyük olan nedir ve her şeyin başladığı sıfır ânı nedir?

Ben paleoantropoloğum, müzede çalışmıyorum, bir Pierrele, bir Antoinela ya da bir Jérômela tanışma fırsatım olmadı yıllardır; çocuğum yok; severek yaptığım zor bir mesleğim var ve kınanacak yanı olmayan bir tutku yaşadığım için olağanüstü şanslıyım.
Adım Adrianos, annemin doğduğu kasaba hariç, uzun zamandır Adrian diyorlar bana. Astrofizikçiyim, uzmanlık alanım, Güneş sisteminin dışındaki yıldızlar. Dünya yuvarlaktır, uzay bükülüdür ve evrenin sırlarını kavramak için yolculuk etmeyi, en iyi gözlem noktasının, büyük kentlerin uzağındaki zifirî karanlığın peşine düşüp gezegeni en ücra köşelerine kadar, hiç durmadan, bir baştan bir başa dolaşmayı sevmek gerekir. Sanırım, beni bunca yıldır, insanların çoğunun yaptığının tersine bir ev, bir eş ve çocuklara sahip olmaktan alıkoyan, rüyalarımdan hiç çıkmayan o soruya günün birinde bir yanıt bulmak umudu oldu: Gündoğumu nerede başlar?
İki idealist biliminsanıydılar... İki eski sevgili... 15 yıl sonra karşılaştıklarında ikisinin de yaşamında sadece bilim vardı... Aşk tekrar araya girdi... Biri ilk insanın, diğeri ilk günün peşindeydi... Güçlerini birleştirdiler... Ama aradıklarının peşinde yalnız değildiler... Üstelik diğerleri, yollarına ölüm tuzakları kurmaya başlamıştı bile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder