28 Mart 2014 Cuma

RKBT 19.TUR || Jessica Sorensen - Ella ve Micha'nın Geleceği || YORUM




Orjinal Adı: The Forever of Ella and Micha
Seri Bilgisi: The Secret #2
Goodreads Puanı: 4.14
Türkçe Yayın: Pena Yayınları
Çevirmen: Şerife Elif Subaş





Yorumum

Ella ve Micha'nın Sırrından sonra Geleceği ile devam ediyor. İlk kitabı okuyanlar bilir, sonu daha çok yeni bir bitişten çok, yeni bir başlangıç gibiydi. İkinci kitabın başında Ella ve Micha çok sevdikleri Grady'e veda ediyorlar, Ella her zamankinden daha fazla kırılgan. Babasını rehabilitasyonda, kardeşi hala aynı umursamazlıkta. Ella zaten annesinin ölümü için kendini suçluyor, üzerine babasının sözleri tuz biber ekiyor. Bunun faturası kime çıkıyor, tabiiki Micha'ya...
Genel olarak başlangıç bu şekilde. Bu kitapta Ella her ne kadar sinir bozucu olsa da (en azından kitabın 100 sayfası kadar) onu anlıyorum. Hayat onun için hiç kolay olmamış. Küçük bir çocuk bedeninde yetişkin olmak zorunda kalmış. Hele ki annesi gibi zihinsel bir rahatsızlığı olabileceği korkusu onu mahvediyor. En çok sevdiği olan Micha'yı kendinden uzaklaştırmaya çalışıyor.
Peki Micha ne yapıyor dersiniz? Her zaman olduğu gibi istikrarlı bir şekilde Ella'nın dayanağı olmaya devam ediyor. Burada bir parantez açmak istiyorum, lafım yazara; sizi protesto etmek istiyorum, böyle karakterler yaratıyorsunuz, hayran kalıyoruz,sonra gerçeklerle yüzyüze gelince dumur oluyoruz. Parantezi kapıyorum efendim. Micha ilk kitapta da good-badboy gibi olsa da ilişkisi açısından istikrarlıydı. Devam kitabında ise bana göre devleşti. Hangi erkek sevdiğini kendinden de önceye koyar, kendini aşkına nasıl bu şekilde adar?
Allahtan diyorum Ella bir süre sonra hatasını anladı da kendi kendini hapsettiği suçluluk kafesinden kurtulmak üzere yardım aldı ve Micha ile bir gelecek nasıl oluru düşünür oldu.Yalnız bir nokta da eleştirim olacak. Tamam iki karakter arasında tutkulu bir çekim olduğunu biliyorum ama cinselliğin biraz abartılı kullanıldığını düşünüyorum. Bu kısmı es geçersek keyifle okudum diyebilirim. Gerek çevirisi ile gerekse yazım ve anlatım tarzı ile kolayca okunan bir kitaptı. Lila ve Ethan ise ayrı bir renk kattı, onları da okumak için merakla 3. kitabı bekliyorum. 

Değerlendirmem

4-Ortalamanın oldukça üstündeydi, keyif aldım

***
Bu Geleceğine odaklanıp geçmişindeki karanlığı unutmak isteyen Ella okula döner. Ancak geçmişiyle ilgili sorunlar peşini bırakmaz. Aslında onun tek istediği Michadır. Hayatta istediği her şeye ulaştığını düşünen Micha ise grubuyla sahne turundadır. Ancak içindeki bir düşünce onu rahatsız eder. Elladan uzaktadır ve ondan uzakta olmak sandığından daha zordur. Ella da Micha da bir karar vermek zorundadır. Ya sonsuza kadar birlikte olacaklar
ya da birbirinden uzakta olmaya alışacaklar?

RKBT 19.TUR || Jessica Sorensen - Ella ve Micha'nın Geleceği || MÜZİKLER


25 Mart 2014 Salı

RKBT 19.TUR || Jessica Sorensen - Ella ve Micha'nın Geleceği || 2. Gün|| YURT DIŞI KAPAKLAR


Ella ve Micha'nın Geleceği turumuz devam ediyor ve 2. günde yurtdışı kapaklarıyla sizlerleyim

Öncelikle Pena Yayınları tarafından çıkarılan kitabımızın Türk versiyonu ile başlayalım. Adettendir açılışı ev sahibi yapar :D :D


İngilizce versiyonları




İtalyan versiyonu


Alman versiyonu


Çek versiyonu


Eveeet, bizde ve yurtdışında çıkan kapaklar böyle, biz tur ekibi olarak favori yurt dışı kapak konusunda bir karar veremedik, sizin favoriniz hangisi ?





24 Mart 2014 Pazartesi

RKBT 19.TUR || Jessica Sorensen - Ella ve Micha'nın Geleceği || 1. Gün|| YORUM (Ella ve Micha'nın Sırrı) ve Çekiliş




Orjinal Adı: The Secret of Ella and Micha
Seri Bilgisi: The Secret #1
Goodreads Puanı: 4.08
Türkçe Yayın: Pena Yayınları
Çevirmen: Şerife Elif Subaş


Yorumum

Aslında turumuz Ella ve Micah'ın Geleceği kitabı için ve serinin ikinci kitabı olunca ilkini de yorumlayalım, ilk kitabı da hatırlatmış oluruz dedik. Daha önce kitabı duymuştum ama nedense bir türlü okumak nasip olmamıştı. Tur vesilesiyle her iki kitabı da okumuş oldum :D 

Aslında ortada çok büyük bir sır yok ama oldukça büyük bir suçluluk duygusu ve bununla birlikte gelen duygusal yükün altında ezilmişlik var. Bu duygular Ella'ya ait ve günün birinde kırılma noktası dediğimiz şeyi yaşıyor. Bunun sonucunda herşeyi geri de bırakarak kayıplara karışıyor. Geri de bıraktıklarının arasında ona çocukluklarından itibaren aşık olan Micah'da var...
Kitabın başlarında tiki bir Ella görüyoruz, Las Vegas'a üniversiteye gitmiş. En yakın denilebilecek arkadaşı Lila'dan bile geçmişini saklamış, çiçekli elbiseli, ponpon kız tipinde bir Ella...
Yaz tatili nedeniyle kasabasına dönmek zorunda kalması, geçmişine, yeni Ella'dan eski Ella'ya bir yolculuk yapmasına neden oluyor. Bu yolculuk geçmişteki korkularıyla yüzleşmesi, hepsinden de önemlisi Micah'la karşılaşması demek.Oysa o kadar kırılgan ki, O'nun aşkına teslim olmaktansa kaçmaya, uzaklaşmaya çalışıyor. 
Micha'ya gelince, sarışın, mavi gözlü ve dudağının kenarında piercingiyle good-badboy diyebileceğimiz bir müzisyen. Ella'nın çocukluk arkadaşı ama kırılma yaşadığı gece ilişkilerinde yeni bir adım atmışken ertesi gün onun çekip gitmesiyle deliye dönüyor. 8 ay boyunca Ella'yı aramaktan vazgeçmiyor ama hayata da küsüyor bir yandan. Müzik yapmıyor, kendini içkiye ve anlamsız boş partilere veriyor.
Ella'nın geri dönmesiyle hayatlarının sadece kötü anılardan ibaret olmadığını göstermeye çalışırken bir yandan da onu yeniden kazanmaya çalışıyor.

Evettt, kitabın konusu özetle böyle... 
Yeni yetişkin tarzında oldukça başarılı bir kitap. Anlatım tarzı akıcı ve çevirisi de iyiydi sanırım bu nedenle çok ama çok kısa zamanda kitabı su içer gibi bitirdim. :D
Yaşanan her şeyi bir Ella'nın bir Micah'nın bakış açısıyla anlatması da ayrıca güzel. İkisinin de ne düşündüğünü, ne hissettiğini, okura bu şekilde daha iyi yansıttığını düşünüyorum. Son olarak kapağını da oldukça sevdim. Hem gizemli hemde tutkuyu güzel yansıtan bir kapak olmuş. 


Değerlendirmem

4-Ortalamanın oldukça üstündeydi, keyif aldım



Çekiliş
a Rafflecopter giveaway





***



Ella ve Michanın bir sırrı var ve bu sır, tüm hayatlarını değiştirecek

Kural tanımaz, tutkulu bir karakteri olan Ella, hislerini korkmadan yaşayan bir genç kızken bir gün her şeyi arkasında bırakıp üniversiteye gider ve burada kurallara itaat eden, tüm sıkıntılarını kendine saklayan, sessiz birine dönüşür. Ancak yaz tatili yaklaşırken evinden başka gidecek bir yeri olmadığını anlayan Ella, geri döndüğünde uzun zamandır içine gömdüğü anıların ortaya çıkmasından çok korkar.

Zeki, seksi ve güvenilir Micha, Ellaya herkesten daha yakındır, öyle ki onun en gizli sırlarını bile bilir. Micha tanıyıp sevdiği o eski Ellayı geri istemektedir fakat genç kız evini terk ettiğinde kalbinin bir parçasını geride bıraktığından habersizdir. Michaya karşı duyduğu hisleri kendine bile itiraf edemeyen Ella ise her şeye baştan başlamalıdır.

Peki, Micha kaybettiği aşkını tekrar kazanabilecek mi?

20 Mart 2014 Perşembe

RKBT 18.TUR || 4. Gün || Lena Diaz - Gölgeleri Kovala || YORUM


Orjinal Adı: Simon Says Die
Seri Bilgisi: The Deadly Games Series#2
Goodreads Puanı: 4.23
Türkçe Yayın: Eksik Parça Yayınları
Çevirmen: Cem Yurttaş



Yorumum,

Lena Diaz'la  tanışmam, Eksik Parça Yayınlarının çıkardığı Ölüm Falı kitabıyla oldu  ( Ölüm Falı yorumum )
ve kalbime taht kuran, devam kitaplarını merakla beklediğim yazarlarımın arasına girdi.
Gölgeleri Kovala kitabı, yazarın Ölüm Oyunları serisinin ikinci kitabı. İlk kitap için yorum yaparken ikincinin zeminini hazırlamış demiştim. Gölgeleri Kovala'da karakterlerimiz, Madison ve Pierce. 
İlk kitapta ufak bir yakınlaşmaları olmuştu ikilimizin. Bu kitaba başlarken görüyoruz ki, yolları ayrılmış ama Madison'un ağabeyi Logan'ın ricası üzerine tekrardan kesişiyor. Logan Pierce'ten kardeşine göz kulak olmasını istemiştir, tabii onları bir araya getirmek gibi bir isteği de var. Bu arada deli mi deli, başına buyruk Madison'ın başına bir takipçi musallat olmuştur. Her ne hikmetse, kendini sürekli gizleyen takipçi, Madison'a tehditler gönderirken, bu işi o kadar zekice yapmaktadır ki, polislerin kafasında Madison'ın kendi kendine uydurduğu gibi bir intiba bırakmasına sebep olmaktadır. Bu arada  Simon Diyor ki oyununu taklit eden seri katil polisleri uğraştırmakta. Pierce ise Madison'u o kadar iyi tanımaktadır ki,  onu korumak için (belki kendisinden bile ) sürekli etrafındadır. 
Yazar yine kalemini konuşturmuş, oldukça harika bir kitap daha ortaya çıkarmış. İlk kitaba kıyasla romantizmi biraz daha az, polisiyesi ve gerilimi bir tık daha üst seviyede geldi .  Nasıl desem... Sanki kedi-fare oyunu gibi ve merak uyandırıyor. Okumak oldukça zevkliydi. Resmen film tadında yazılmış, karakterleri sağlam, kurgusu kuvvetli, konusuyla ve anlatımıyla okuyucu bir anda kendine çeken bir kitap Gölgeleri Kovala. Yazar yine ilk kitapta yaptığı gibi, serinin 3. kitabının karakterlerini de tanıtmış. Bu durumda bize merakla yeni kitabın gelmesini beklemek düşüyor. Umarım Eksik Parça yayınları bizleri fazla bekletmez.
Hem Ölüm Falı, hem de Gölgeleri Kovala, ikisi de kendi içinde mükemmel, polisiye-romantik tarzda yazılmış kitaplar, birbirini tekrar etmeyen, farklı konuları, harika anlatımları ile kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.

Değerlendirmem,

5-Tek kelimeyle mükemmeldi


***


Kurtulduğunu düşündüğü geçmişi karanlıkta gizli. Pusuda ve tekrar gün yüzüne çıkmak için doğru anı bekliyor. Çıkmak ve tüm geleceğini yutmak için.
Korku sinsice tüm bedenini sararken yapabileceği tek şey, geçmişinde kaçıp gittiği birine güvenmek. Ona yardım edecek, tüm karmaşayı çözüp söylediklerine inanacak biri. Gelecek ne söylerse söylesin, neyi tehdit ederse etsin, yanından ayrılmayacağına ve onu her zaman seveceğine inandığı biri
Peki ya geçmiş çözülemeyecek kadar karışıksa?

14 Mart 2014 Cuma

RKBT 17.TUR || 3. Gün || Barbara Freethy - Geceye Fısıldanan Dilekler || YORUM



Orjinal Adı:  A Secret Wish
Seri Bilgisi: Wish #1
Goodreads Puanı:3.77
Türkçe Yayın: Novella Yayınları
Çevirmen: Laden İldeniz





Eminim hepimizin  kendi kendimize kaldığımızda ufak yada büyük hesaplaşmalar yaşadığımız anlarımız olmuştur.
Genelde de yeni yaşla gelir bunlar. Bir yandan sevinirken bir yandan bir şeylerin muhakemesini yaparız. O nokta da kimimiz durumu kabullenir, kimimiz ise cesaretle olması gerekene doğru yola çıkar.
Geceye Fısıldanan Dilekler'de işte böyle bir kitap. 
30, 35 ,40 yaşlarında 3 kadın. Ortak noktaları ise doğum günleri...
Liz; sevebileceği birini arıyor.
Angela; iyi bir eş, kalabalık ve birbirine bağlı bir aileye sahip ama o kendi küçük mucizesini yaratabilmek için yanıp kavruluyor.
Ve Carole; oldukça zengin ama paranın da yetmediği şeyler olduğunu 40. yaşında anlıyor.
Üçü de en umutsuz diye düşündükleri dileklerini bir muma diliyorlar ve zaman zaman birbirlerini hiç tanımasalar da yolları kesişiyor. 
3 farklı insanın hikayesi üzerinden umudun kaybedilmemesi, hayallerinin peşinden cesaretle gitmeye ilişkin yazılmış oldukça güzel bir kitap olmuş.
Bazı yazarlar kısa ve basit cümlelerle bir dolu şey anlatır. Bence Barbara Freethy'de onlardan biri. Aşkı cıvıklaştırmadan, sevgi, bağlılık ve mutluluğu abartmadan, ne eksik ne fazla tam kararında anlatmış. Dili sade ve anlatım olarak da akıcı. Çift kapak yapılmış çok güzel görünüyorlar. Ancak biraz sert olduğunu söylemeliyim, açmaya çalışırken biraz yoruyor :D :D 
Yüzünüzden tebessümün eksik olmayacağı hoş bir kitap okumak isterseniz tavsiye ederim.

Değerlendirmem;


4- Ortalamanın oldukça üstündeydi, keyif aldım


 Son olarak ülkemizde olanlardan son derece üzüntü duymaktayım. Hiçbir umut gideni getirmez biliyorum ama diliyorum ki başka Berkin'leri kaybetmeyelim.

***

Dilekler, gökyüzünü aydınlatan yıldızlar gibidir
Doğum günleri, umutla sarıldığımız dileklerin gerçekleşmesini umduğumuz özel günlerdir Aynı gün doğup birbirlerinden habersiz olan Liz, Angela ve Carole tam da bu duygularla mumlarını üflerler. Bir dilekle her şeyin değişebileceğine inanmaktan yıllar önce vazgeçen bu üç kadın, son bir umutla dileklerine sımsıkı sarılırlar. Ve kader, hayatı, aşkı ve mutluluğu yeniden yaşamak isteyen bu üç kadının seslenişine duyarsız kalmaz


Yorumlar:
Güzel yazılmış modern bir aşk romanı olan Geceye Fısıldanan Dilekler, okuyanların kalbini ısıtacak birbirinden farklı üç hayatı tek kitapta birleştirmiş. Barbara Freetynin keyifli anlatımıyla sizi saracak bu kitap kendinize vereceğiniz güzel bir hediye.
Romance Junkies

Barbara Freety Geceye Fısıldanan Dileklerle kahve tadında bir okuma sunuyor. Birbirinden habersiz üç kadının dileklere tutunan yaşamlarını okumak, özellikle kadınlar için muazzam bir deneyim olacak.
Cupcake On Books

Bu kitabı okurken kendinizden ve tanıdıklarınızdan bir şeyler bulacağınız muhakkak. Geceye Fısıldanan Dilekler, âşık olmak, aile kurmak ve mutlu hatıralar yaratan anlar yaşamak üzerine yazılmış ilham veren bir roman.
Romantic Times

12 Mart 2014 Çarşamba

RKBT 17.TUR || 1. Gün || Barbara Freethy - Geceye Fısıldanan Dilekler || Ön Okuma - Çekiliş




Barbara Freethy - Geceye Fısıldanan Dilekler turumuzun ilk gününden herkese merhabalar :)
Henüz kitapla tanışmadıysanız, bugün kitabın ön okumasıyla sizlerleyim
 
Çekiliş için burdan lütfen :) 
(Çekiliş sonuçları RKBT facebook sayfamızda açıklanacaktır)
 a Rafflecopter giveaway
 
Son olarak tur takvimimiz 
 
 

6 Mart 2014 Perşembe

Vefa Enver - Bunu Sen İstedin [YORUM]





Yazar : Vefa Enver
Seri Adı: Çocuk da Yapamadım Kariyer de # 2
GoodReads Puanı: 3.93
Yayıncı: Ephesus Yayınları


Yorumum
 
En son nerde kalmıştık?? Hımm sanırım bizim kızlar rüya erkeklerini bulmuşlardı birlikte kaldıkları evi kapatıp  her biri sevgilisiyle güzel yarınların hayallerini kuruyordu :) İkinci kitap olan "Bunu Sen İstedin"de aradan biraz zaman geçmiş, Ahu ve Can evlenmiş üstelik tatlı bir süprizleri var. Aslı ve Hakan'ın ilişkisi ilerlemiş, bak sen şu işe ki Sibel Hanım'da Baran'la evleniyor. İlk kitabı okuyanlar bilir, Sibel ile ilgili hiç bir şey sakin ve sıradan değildir, tabikine düğünü de öyle :D :D
Unutmadan,yeni bir çift daha katıldı aralarına. Aslı'nın deli dolu kızkardeşi Nazlı ve Baran'ın kardeşi Kadir. Onların ilişkisinde resmen başım döndü, ne hızdı öyle. Bazı kızdığım noktalar da oldu tabi özellikle Baran bir ara cidden gözümden düştü, sonra sonra düzeldi ama yine de kızdım. Okuyunca hak vereceğinizi düşünüyorum.
İlk kitapta komik ve eğlenceli olarak bay doğru ile karşılaşmalarını okumuştuk. İkinci kitap olan Bunu Sen İstedin'de ilişkilerin ne kadar emek istediği, ilişkiye başladıktan sonra devamını getirebilmenin de hiç kolay olmadığını farklı karakterlerimiz eşliğinde yeri geldiğinde komik, yeri geldiğinde trajik bir şekilde anlatmış ve bende yine keyif alarak okudum. Türk işi pembe dizi tadında eğlenceli bir kitap daha bitti. Kitabın sonunda ise şok oldum. Beklemediğim karakterden beklemediğim bir davranış gördüm, en kısa zamanda son kitabını da okumam lazım. :D :D
İlk yorumda belirttiğimi tekrarlamakta fayda görüyorum.Siz de azıcık kafam dağılsın, eğlenceli, komik, pespembe bakış açısıyla romantik bir şeyler okuyayım derseniz seriyi rahatlıkla tavsiye ederim.
 
 Değerlendirmem
 
4-Ortalamanın oldukça üstündeydi, keyif aldım
 
 
 
 
***
 
Tatlı uçuk kaçık bir hikâye okumaya hazır mısınız?

Vefa Enverin romantik aşklarının en tatlı kahramanları okurlarıyla yeniden buluşuyor!

Tutkulu ve tatlı üç arkadaş, Sibel, Ahu ve Aslının hayatlarında nelerin değiştiğini merak ediyorsanız, bir an önce sayfaları çevirmeye başlamalısınız. Kahramanlarımız sevdikleri adamlarla ve hedefleriyle ilgili olarak ne durumdalar dersiniz?

Ne dilediğinize dikkat edin çünkü gerçekleşebilir.

Hiç ayrılmadan birbirlerine ait olmayı dileyen bu üç arkadaşın sevgilileriyle ilgili diledikleri her şeyi gerçekten istemiş olduklarından emin misiniz? Mesela Sibel tutkuyla sevdiği adamın hep hayatında olmasını dilerken birdenbire aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark etmişse?

Vefa Enverin Çocuk da Yapamadım Kariyer de adlı romanında tanıdığımız karakterlerine bu romanda da doyamadıysanız, Neyse ki Çocuk Yaptımı okuyabilirsiniz
 
 
 

5 Mart 2014 Çarşamba

2014 CNR EXPO KİTAP FUARI

Bildiğiniz gibi ayın 1 itibariyle İstanbul'da CNR Expo Kitap Fuarı başladı. Tabii bende cumartesi sabahı saat 09:00'da attım kendimi dışarı. Oturduğum yer itibariyle fuarla aramızda kıta farkı olsa da tüm olası ulaşım imkanlarını araştırdım ve en makul gelen otobüs, tramvay ve metro üçlüsünü kullandım. Anlayacağınız azmin elinden hiçbir şey kaçmaz ve ilk günden açılışı yaptık. Yaptık diyorum çünkü sevgili Kitap İklimi ile buluşarak fuar keyfini birlikte çıkardık.
Yazı bugüne kaldı çünkü laptopum bozuldu. (kriz yaşıyorum resmen) Kardeşim sağolsun bugünlük bilgisayarını bana tahsis etti. Umarım benimki de tamir edilebilir.
Neyse biz dönelim fuara :)
Sanırım yeni bir fuar olması bir de ilk gün olması nedeniyle bizim gittiğimizde çok aşırı bir katılım yoktu. Umarım sonraki günlerde biraz daha artmıştır. Girişin ücretsiz olduğunu da belirteyim. Ağırlık 4. salonda ama 2 salonda da standlar vardı. Yoğunluğun fazla olmaması bizim açımızdan iyi oldu, bir çok yayıneviyle hoş sohbetlerimiz oldu. Özellikle, Pena Yayınları, Martı, Pegasus ve Epsilon. Gerçekten çok keyifli bir gün oldu. Merak ettiğim bazı blogger arkadaşlarla tanışmak da günün bonusuydu.
Çok fazla resim çektim ve hepsini Kitapların Penceresinden sayfamda yayınladım o nedenle hem indirimleri hem de fotoğraflar için sayfama beklerim sizi. tık tık
Alışverişime gelirsek istediklerim hiç bitmiyor ama şimdilik bunlarla yetiniyorum.