23 Şubat 2016 Salı

Cassandra Clare - Cennet Ateşi Şehri - Ölümcül Oyuncaklar 6 [YORUM]




Orjinal Adı: City of Heavenly Fire
Seri Bilgisi: The Mortal Instruments#6
Goodreads Puanı: 4.48
Türkçe Yayın: Artemis
Çevirmen: Zeynep Arıkan
Türü: Fantastik, Genç Yetişkin

Merhabalar,
Büyük bir azimle başladığım  ve 2 aya yayılarak tamamladığım Ölümcül Oyuncaklar serüvenim Cennet Ateşi Şehri'yle son buluyor. Heyecanla bir an önce bitsin diye sayfaları devirdiğim, bitince de keşke bitmeseydi dediğim bir seri oldu Ölümcül Oyuncaklar.
Kayıp Ruhlar Şehri'nin sonunda kahramanlarımız Jace ve Sebastian arasındaki bağı kırmanın yolunu bulmuşlardı. Tabi bunun da her zamanki gibi sonuçları olacaktı. (Hem Jace hem de Simon tarafında detay vermiyorum, kitaptan okursunuz :) ya da bir ipucu vereyim mesela Jace'in durumu kitabın adıyla gayet ilintili... )
Valentine'in kötücül planları Sebastian sayesinde gerçekleşmeye adım adım yaklaşıyor. Sebastian Ölümcül kupa yardımıyla Gölge Avcılarına en büyük zararı veriyor. Dostu dosta, kardeşi kardeşe kırdıracak bir yol buluyor. Dünyadaki Enstitülere saldırarak kupa yardımıyla karanlık avcılar yaratıyor. Saldırılar yüzünden Gölge Avcıları Alicante'ye çekiliyor ama Sebastian gittikçe güçleniyor. Clary takıntısı ise hala devam ediyor. Merkez(meclis, clave) her zamanki gibi, Valentine gibi Sebastian'ı da pek sallamıyor. Dolayısıyla yük yine Clary, Jace ve ekibinin üzerine kalıyor.
Sebastian'ı durdurmak için kötülüklerin ve iblislerin diyarına zorlu bir yolculuk onları bekliyor.

 İşte olayların başlangıcı kısaca böyle diyebiliriz.
Ancak kitabın girişi doğrudan bu şekilde değil. İnternetten bakındığım kadarıyla Los Angeles Enstitüsünün anlatılacağı yeni serisinin karakterleriyle başlıyor olaya. Emma ve Julian. Onları tanımak iyi hoştu da, kitapta gereğinden fazla yer almışlar gibiydi. Ama Blackthorn'ların peri kardeşlerine üzüldüğümü belirtmeden geçemiycem. İçim burkuldu Mark ve Helen'in durumuna.

Cassandra'nın anlatımını, konuyu işleyişi seviyorum,
cidden hikayenin içine okuyucuyu çekmeyi biliyor.
Karakterleriyle, kurguladığı dünyasıyla harikalar yaratıyor. Son kitap itibariyle karakterler fedakarlıktan, sevgiden, aşktan, acı ve kayıptan nasiplerini alıyorlar. Hele ki Simon.. İtiraf ediyorum bence asıl kahraman Simon'du :) :)
Sebastian'a acayip kızgınım önceki kitaptan, yine de acımadım desem yalan olur.
Ah Valentine her şey senin başının altından çıktı. Ne istedin ki kardeşlerden. Geldikleri nokta üzücüydü.
Ama Jace ve Clary için sonunda herşey yoluna girdi. Onunla teselli oldum.
 Güzel bir finaldi kanımca, ama hani Camlar Şehri'ndeki ara finali de aratmıyor değildi.

En büyük hayal kırıklığı çeviriyle ilgili olandı. Yayınevi malesef bu konuda geçer not alamadı benden. Çevirmeni seriyle ilgili bilgilendirip yönlendirebilirdi kanımca. Olmadı kitabı kontrol çeviri ve redakte anlamında elden geçirebilirdi. Stel'in mızrakçık olarak çevirilmiş olmasına hala sinir oluyorum. Okurken çoğu yerde zihnim kendince düzeltme yaptı resmen.

Serinin bütününü düşününce iyi ki okumuşum diyorum, çünkü kulvarında oldukça başarılı Ölümcül Oyuncaklar. Bir kaç olumsuzluk bile 1 puandan fazlasını kırdırmadı bana.





19 Şubat 2016 Cuma

Cassandra Clare - Kayıp Ruhlar Şehri - Ölümcül Oyuncaklar 5 [YORUM]





Orjinal Adı: City of Lost Souls
Seri Bilgisi: The Mortal Instruments#5
Goodreads Puanı: 4.31
Türkçe Yayın: Artemis
Çevirmen: Uğur Mehter
Türü: Fantastik, Genç Yetişkin


YORUM

Merhabalar,

Ölümcül Oyuncaklar'da sona bir kitap kala Kayıp Ruhlar Şehri'yle sizlerleyim.

Düşmüş Melekler Şehri ile uzatmaya giden ve birazcık yön değiştiren serinin temposu ağırlaşmıştı ama sonu itibariyle bir bomba etkisi yapmıştı. Daha önceki kitap yorumlarımda Valentine'in çok büyük bir kötülüğü miras olarak bıraktığından bahsetmiştim. İşte bu kötülük (Jonathan Christopher Morgenstern nam-ı diğer Sebastian) Düşmüş Melekler Şehri'nin sonunda yeniden oyuna girmiş ve  Jace'i de alıp kaybolmuştu. Clary ve Gölge Avcıları öylece kalakalmıştı.

Kayıp Ruhlar Şehri işte bu durumla başlıyor. Merkez  neler olduğunu öğrenmek için Clary ve grubunu sorgular. Tabi bu sorgular neticesinde Jace'in Camlar Şehri'nde başına gelenleri, Simon'un mührünü vs. öğrenirler. Bir süre sonra Sebastian ve Jace'i aramaktan vazgeçerler. Ama Clary ve grubu Jace'den vazgeçmek istememektedir bu nedenle aramalara devam ederler.  Jace Clary'nin karşısına çıkar. Jace bir çok anlamda Jace gibidir ama eskisi gibi de değildir. Lilith'in büyüsü Sebastian ve Jace'i birbirine bağlamış, Jace'in Clary'e aşkı devam etmekle beraber Sebastian'ın kuklası olmuştur. İkisi Clary'e onlarla gelmesi için bir teklif yapar. Clary, Sebastian'a olan nefretine rağmen Jace'e olan  bağlılığı ve onu kurtarabileceğine inancı ile bu teklifi kabul eder. Clary Sebastian'ı yenmek için içerden çalışırken diğerleri de bir çözüm yolu aramaya devam ederler.
Cassandra her zamanki Cassandra, yine kurgusunu güzel kotarmış. Bir önceki kitabındaki ağırlık gitmiş tekrardan tansiyonu yükseltmeyi bilmiş. Kurguyu sadece Jace ve Clary üzerine yapmaması, diğer karakterleri de belli bir ağırlığı olacak şekilde geliştirmesi bu seride gerçekten beğendiğim bir durum. Örneğin Simon.  Sıradan, ezik arkadaş etiketi üzerine yapışmadı. Basit yan karakter olarak da kalmadı. Seri boyunca gelişimi izlemek keyifliydi. Özellikle son kitaplarda kilit rollerde olması geldiği noktayı gösteriyor.
En başından beri kitapta yer bulan Magnus hala gizemlerini koruyor. Bu gizemler ve ölümsüzlüğü Alec'le olan ilişkisinde sorunlar yaratıyor. Bakalım aşabilecekler mi?
İsabel sanki kendini biraz daha dışa açıyor, erkeklere güven konusundaki sıkıntıları sanki Simon'la aşabilecek gibi ama bunu isteyip istemediği pek de belli değil. Simon'la ara ara dalaşıyorlar. Onları bu halleriyle okumak güzeldi.
Maia geçmişinden gelen Jordan ile iyi gibi görünüyor.
Tüm bu duygusal durumlarla birlikte Sebastian'a engel olmak için de çabalıyorlar.
Seri bitmeye yakın ama yeni karakterler kitapta yer almaya devam etmiş. Sessiz kardeşlere Zachariah adlı yeni biri dahil oluyor, yazılanlardan onun da farklı bir hikayesi olduğu anlaşılıyor.
Gelgelelim Sebastian'a...
Cassandra seni tebrik ediyorum. Valentine'den sonra bu kadar nefret edilesi tipi yazdığın için.
İblis kanı var ya damarlarında. İblisliğin hakkını vermek için gayet güzel çalışıyor. Üstüne üstlük buna bir de Jace'i alet etmiyor mu? Tam boğazını sıkmalık tip. Gerçi bir ara abilik! duyguları var gibi davrandı da biraz şaşırır gibi oldum. Ama yok, hamuru bozuk bunun.
Yine severek okuduğum bir kitap oldu. Ama yalan yok ilk 3 kitabı daha fazla sevdim.
Bir de artık Çevirmen değişikliği kendini iyice belli etmeye başladı. Örneğin Merkez, Meclis'e döndü. Jordan'ın dahil olduğu grup Preator Lupus, Kurt Birliği diye çevrildi. Bu tarz şeylere ister istemez takılıyorum.
Bu yazıyı yazarken son kitabı da okumuştum. Onda iyice isyan edesim geldi. Mühürlerin çizildiği stelin çevrimine şaşacaksınız, keşke aynı kalsaymış.  Seri kitaplarda bence çeviri değişiklikleri devamlılık açısından önemli. Çeviren önceki kitapları okumamış olsa bile yayınevinin bu duruma el atması gerekirdi diyerekten yazımı sonlandırıyorum.

ARKA KAPAK


New York Times çoksatarı "Ölümcül Oyuncaklar" serisi devam ediyor. 

Tabii Jace, Clary ve Simon'ın başındaki tehlikeler de...
Jace'le Clary yeniden karşılaştığında, Clary korkunç gerçekle yüzleşti. İblis Lilith'in büyüsü altındaki Jace, kötülüğün hizmetkarı olmuştu. 
Gölge Avcıları şimdi ne yapacaktı? 
Kaybedilen geri istenebilir miydi? 
Aşk için ödenecek bedel, ne olabilirdi? 
Günah ve kurtuluş işbirliği yaptığında, kime güvenmek gerekirdi?



9 Şubat 2016 Salı

Cassandra Clare - Düşmüş Melekler Şehri - Ölümcül Oyuncaklar 4 - [YORUM]



Orjinal Adı: City of Fallen Angels
Seri Bilgisi: The Mortal Instruments#4
Goodreads Puanı: 4.16
Türkçe Yayın: Artemis
Çevirmen: Zeynep Heyzen Ateş
Türü: Fantastik, Genç Yetişkin

Merhabalar efendim, 
Yine bir Cassandra Clare kitabıyla sizlerleyim. Ne inat yaptım anlatamam normalde aynı anda 1-2 kitap okurum, türleri çeşitlerim ama yok, bu ölümcül oyuncaklar bitene kadar bana başka kitap haram. İlle de bitecek diyorum seri. :)
İlk üç kitabı Ocak sonu bitirmiştim yorumları Şubata kalmıştı. 

Kemikler Şehri, Küller Şehri, Camlar Şehri derken sıra Düşmüş Melekler Şehri'ne geldi.
Camlar Şehri ile kitap bitebilirdi, çünkü cidden final gibiydi.
Ee madem final gibiydi de geriye kalan 3 kitapta ne anlatıyor dediğinizi duyar gibiyim. Hemen cevap vereyim, sevgili yazarımız serinin seyrini değiştirmiş. Valentine 3. kitap itibariyle layığını buldu ama geriye çok büyük bir kötülük bıraktı. İşte o kötülük de Düşmüş Melekler Şehri'nde olgunlaşmaya başladı.
Düşmüş Melekler Şehri'nde açılış Simon'la yapılmış. Simon bir aşağı dünyalı olduktan sonra, ipin ucunu kaçırmış desek yeridir. Gerçi Clary'nin mühründen sonra zavallım dağıttı kendini. Hem annesiyle yaşadıkları, hem Clary'e olan sevgisi, hem de İsabel ve Maya'yla bir arada çıkması.
Simon bu kitapta daha fazla yer bulmuş, tabi bunun da bir sebebi var. Kitabın sonlarında bu sebep ortaya çıkıyor. Bu arada Clary ve Jace cephesinde artık herşey yolunda diyecekken yine diyemiyorum. Aklıma bir anime geliyor belki bilen vardır Basilisk orda bir lanet vardı. Sevenler Ölecek!!! diye. Korkmayın canım ölen filan yok. :) :) Bu ikisinin üzerinde de var bi lanet sanırım. Tam artık herşey ortaya çıkmışken ve güllük gülistanlık derken pattadan çıkıyor bir şey.
İlk üç kitap itibariyle sürekli  yükselen bir tempoya sahip olan seri Düşmüş Melekler Şehri ile durgunlaşıyor. Bu da sanırım serinin seyrini değiştirip farklı bir yönde kurgulamaya başlamasından kaynaklanıyor. Kötü müydü? hayır ama alıştığım tempoyu aramadım da değil. Anlayacağınız serinin ortasında bir geçiş kitabı yazmış Cassandra, tempoyu düşürmüş ama acayip bir gizem yapmış resmen uzun bir süre kadar nereye bağlayacak diye düşündüm durdum ve sonunda çok fena bir şekilde kitabı bitirmiş.  Eminim ki okuyucular yeteri kadar yazarın kulaklarını çınlatmıştır. :D :D
Allahtan ki seriyi tamamlandıktan sonra okumaya başladım yoksa meraktan çatlardım ne oldu, ya da sonrasında neler olacak diye.
Sırada Kayıp Ruhlar Şehri var, yeni yazımda buluşmak üzere hoşçakalın...

4 Şubat 2016 Perşembe

Cassandra Clare - Camlar Şehri - Ölümcül Oyuncaklar Serisi 3 [YORUM]


Orjinal Adı: City of Glass
Seri Bilgisi: The Mortal Instruments#3
Goodreads Puanı: 4.34
Türkçe Yayın: Artemis
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Türü: Fantastik, Genç Yetişkin

YORUM

Kemikler Şehri, Küller Şehri derken Camlar Şehri de okundu ve bitti.
Azıcık geriye giderekten başlayalım. Küller Şehri'nde Valentine yine şeytani planlarıyla sahnedeydi ama istediğini elde edememişti, Özellikle Clary'nin yeteneği ile gayet güzel bir yenilgiye uğramıştı. Sonrasında Madeline ile tanışıp annesini kurtarmak için bir yol olduğunu öğrenmişti.
İşte Camlar Şehri bunu öğrendikten sonrasındaki olaylarla devam ediyor. Clary annesinin iyileştirecek tek kişinin Ragnor Fell adlı iblis efendisi olduğunu öğrenir ve ona ulaşmasının tek yolu da İdris'e gitmektir.
Gözüpek Jace ise her zamanki gibi Clary'e karşı aşırı korumacıdır. Onun vatanı olan İdris'e yani Camlar Şehri olarak adlandırılan ve türlü iblis büyüleriyle korunan Alicante'ye gitmesini istememektedir. Çünkü Merkez'in dikkatini çekmesini ve zarar görmesini istememektedir. Ama dik kafalı Clary'e bunu kabul ettirmek çok zordur bu yüzden Simon'dan onu kandırarak Alicante'ye gitmesini engellemek için bir plan yapar ama malesef plan ters teper. Bir aşağı dünyalı olan Simon ile birlikte Alicante'ye geçiş yapmak zorunda kalır. Ee tabii bunun da sonuçları olacaktır. Kitaptan okursunuz artık :D
 Clary onsuz gittiklerini öğrenir ve yeteneğini kullanarak bir şekilde Alicante'ye ulaşır. (bu kız cidden bela, dediğim dedik,azıcık kır dizini otur laf dinle dimi :D :D )

Bu arada Valentine yine meydana çıkar, bu sefer hedefte büyüktür. İdris'in ve gölge avcıların kalbi denilebilecek Alicante'yi ve gölge avcılarını toptan yok etmek istemektedir. Bunun için ölümcül oyuncakların üçüncüsü olan Ayna'ya ihtiyacı vardır. Üstelik kahramanlarımız henüz bilmese de içeriye casus yerleştirmiştir. Acaba sonunda istediğini alabilecek mi?? Mini özet böyle, ama gerisini okumanız lazım.

Şu ana kadar seriden okuduğum her kitabın kendine göre ayrı bir tadı oldu ama Camlar Şehri'nde bu tat tavan yaptı.
Öncelikle mekan değişikliği oldu bu kitapta, gölge avcılarının vatanı olan İdris'te geçiyor. Clary, Luke'tan,Jace'den ve diğer gölge avcılarından hasretle bahsini işittiği o dünyaya sonunda gidebildi, tabi bu dünyayı göremesem de detaylı anlatım sayesinde kafamda gayet güzel canlandı. D :D Aksiyon üstüne aksiyon. Bomba üstüne bomba.
Tamamen final tadında yazmış yazar. Tabi kitap final tadında olunca büyük çaplı bir ölüm kalım savaşı da kaçınılmaz oluyor.
Ayrıca çok önemli bir karakter daha kurguya dahil oluyor. Onun hakkında da bir şey derdim ama spoilerin dibi olurdu o yüzden demiyorum. Ama bütün dengeleri alt üst edecek, bilinenleri tersine çevirecek bir karakter onu bilin yeter.
 Jace ve Clary için kördüğüm diyebileceğim çok önemli konu aydınlanıyor. Daha ne olsun diyorum. Ne ara bitti, anlayamadım bile  Soluksuz okudum yani.
Tamam dedim bundan sonra ne yazabilir ki diye düşünüyordum ama bu satırları yazmadan önce Düşmüş Melekler Şehrine başladım. Orada da çok pis gizem var diyerekten sizleri merakta bırakayım :D :D
Fantastik sevenlerdenseniz ve henüz okumadıysanız kesinlikle bu seriyi okuyun der ve yazımı burada bitiririm :D


ARKA KAPAK

Vampirler, kurtadamlar, periler ve gerçek ask.
Solugunuzu kesecek bir gerilim ve heyecan.
“Ölümcül Oyuncaklar”da aksiyon tam gaz!

Clary, annesinin ölümüne sebep olan iksirin peşindeydi ve ona ulaşmak için de bir an önce Camlar Şehri’ne gitmesi gerekiyordu. Kendisini sağlam bir ölüm kalım savaşının içinde bulmasıysa an meselesiydi. Kurtadamlar, vampirler ve periler, ortalığı birbirine katmak için Camlar Şehri’nde biraraya gelmişti. Clary’nin tek bir kozu vardı. Sahip olduğu güçler! Fakat bu aynı zamanda büyük bir risk ve sorumluluk demekti. Çünkü ya herkesi kurtaracak ya da her şeyi yok edecekti.


Clary’nin yolculuğunda ona ihanet ve onur eşlik etti.
Kah kazandı, kah kaybetti.
Olsun!
Camlar Şehri için değerdi!




2 Şubat 2016 Salı

Cassandra Clare - Küller Şehri - Ölümcül Oyuncaklar Serisi 2 [YORUM]





Orjinal Adı: City of Ashes
Seri Bilgisi: The Mortal Instruments#2
Goodreads Puanı: 4.22
Türkçe Yayın: Artemis
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Türü: Fantastik, Genç Yetişkin

YORUM

Ölümcül Oyuncaklar'a tam gaz devam...

Kemikler Şehri'yle Gölge Avcıları dünyasına sıkı bir giriş yapmıştım. (Yorum için tık tık )
Seriye de adını veren Ölümcül Oyuncakların ilki olan ölümcül kupa'yı Valentine'e kaptıran Clary ve Jace kendilerini kozmik bir şaka olarak adlandırdıkları bir durumda bulmuşlar ve Valentine'e karşı Jace-Clary/gölge avcıları team  1-0 mağlup olmuşlardı.
(Valentine kim mi? Önceden gölge avcısı olan ama sonradan Hitler'leşen bir karakter,)

Küller Şehri'nde bundan sonraki olayları okuyoruz.
Başlangıcımız yine Valentine'ın şeytani planlarıyla oluyor.
Pek şeytani kişilik Valentine, hastalıklı idealini gerçekleştirmek için elinden geleni ardına koymuyor. Kupayla sözde yeni gölge avcıları yaratacaktı, vazgeçmiş efendim. Onun yerine sessiz kardeşler tarafından korunan ruh kılıcını almak için iblis marifetiyle,bir garip, kafaları traşlı, ağızları ve gözleri dikili, zihin yoluyla iletişim kuran kardeşleri katlediyor. Bir sonraki adımı ise bu kılıcı şeytanileştirerek iblisleri kontrol edip gölge avcılarını yok etmek. Bunun için cinayetlerine devam  ediyor.

Unutmadan burda bir parantez açıp kapıyorum Simon'un da artık Aşağı Dünya'lı olduğundan bahsetmiş miydim?? Ama hangisi olduğunu söylemeyeceğim, kitaptan okuyun :D :D
(O da kim derseniz; Clary'nin yakın arkadaşı, müzmin aşık  desem yeterli olur.)

Tüm bu olan bitenden sonra Merkez Enstitüyü ve sorumluları araştırması için Sorgucu'yu gönderir. İşler daha da karışır çünkü Sorgucu'nun da kendine göre hesapları vardır. Daha da kötüsü Valentine'in Jace ve Clary ile ilgili söylediği şeyi hazmetmeye çalışmak ikisi için de oldukça zordur ve ne yapacaklarını bilememektedirler. Tüm bunların üzerine yine de Valentine karşı savaşları devam eder.

İlk kitaptan sonra Küller Şehri de keyif içerinde okundu bitti. Yazarın kalemini zaten çok beğenmiştim. Yine ilk kitap gibi akıcı, dolu dolu ve aksiyonu bol. Yeni karakterler de katılıyor bu kitapla beraber. Her bir karakterini ayrı ayrı beğeniyorum. Hiç biri gereksiz durmuyor. Hepsine güzel kişilikler biçmiş. Yalnız Cassandra'ya çok kızıyorum Jace ve Clary'e bu kadar yüklenmesen olmaz mıydı? Ters bir vaktinde mi yazdın onları bilmiyorum ki? Zavallıcıklar hem psikolojik hem de fiziken çatışmadalar. Hele ki Jace diplerde sürünüyor. Cık cık olmaz yaniii.
Yine de onlar için "benim hala umudum var" şarkısıyla bu akşamki yazımı sonlandırıyorum ve gelsin sıradaki Camlar Şehri diyorum.



ARKA KAPAK

Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak kadar heyecan! Ölümcül Oyuncaklar can yakmaya devam ediyor!

Komada bir anne ve dünyayı yok etmeye kararlı bir baba.. Clary Fray, kurtadamlar, şeytanlar ve gizemli Gölgeavcılarıyla dolu, ürkütücü New York yer altı dünyasına doğru sürükleniyor. Geçmişiyle ilgili öğrendikleri yalnızca başlangıç. Şimdiyse dünyanın kaderi Clary’nin ellerinde. Yeni keşfettiği güçlerini ustaca kullanmayı ve asla kendisinin olmayacak bir erkeğe karşı hislerini dizginlemeyi başarabilecek mi? 

1 Şubat 2016 Pazartesi

Cassandra Clare - Kemikler Şehri -Ölümcül Oyuncaklar 1 [YORUM]


Orjinal Adı: City of Bones
Seri Bilgisi: The Mortal Instruments#1
Goodreads Puanı: 4.12
Türkçe Yayın: Artemis
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Türü: Fantastik, Genç Yetişkin


YORUM

Merhabalar,

Fırtına gibi sürükleyici bir seriye başladım. Önce filmini izledim, çok hoşuma gittiğinden kitaplarını alayım dedim.Hangi tarihte aldığımı hatırlamıyorum bile aldığım gibi kitaplıkta sırasını bekleyenlerin arasına katıldı. 2013 sonrasından günümüze kadar geçen bir süreden bahsediyorum. Geçtiğimiz hafta nette dolanırken ne göreyim! Dizisini de yapmışlar ve ben hala okumaya başlamamışım. Filmini yeniden izledim, dizisini takip ediyorum ve kitaplarını da okumaya başladım. Anlayacağınız bu aralar hayatım Ölümcül Oyuncaklar oldu. Hatta kitap, film, dizi birbirine girdi diyebilirim.
Konusunu kısaca özetlersem; Clary Fray yakın arkadaşı Simon'la Pandemonium adlı gece kulübüne gittiklerinde birinin öldürülmesine şahit olur. Üstelik ondan başka kimse olanı biteni görmemektedir. Farkeder ki ölen aslında insan değildir. Daha sonradan öğreneceği ise yaratığı öldürenler Gölge Avcıları adı verilen gruptur. Enstitü adı verilen gizli bir sığınakta yaşayan Jace, Alec ve İsabelle  Gölge Avcısıdır, görevleri iblisleri yok etmektir. Clary'nin onları gördüğünü farkettiklerinde çok şaşırırlar. Çünkü sıradan olarak adlandırdıkları insanlar, kendileri istemedikçe onları göremez. Clary'nin onlarla karşılaşmasıyla bazı şeyler ortaya çıkmaya başlar ve bu arada Clary'nin ressam olan annesi oldukça garip bir saldırıya uğrar. Jace tam zamanında Clary'nin hayatını kurtarır ve onu Enstitü'ye götürür.  Clary tam bir muammadır, gölge avcılarının özellikleri taşımakta ama sıradan biri gibi görünmektedir. Gölge avcılarını ve aşağı dünya ile ilgili hiç birşey bilmemektedir. Annesi yaratıklar tarafından saldırıya uğramış ve kaybolmuştur. Üstelik adının anılması bile korku salan Valentine'den bahsedildiğini duymuştur. Clary annesini bulmak ve hayatındaki gizemi çözmek için
garip bir dünyanın kapısını aralar...

Ana konu olarak nefilim olan gölge avcılarını anlatırken, melekler, vampirler, kurt adamlar, periler, iblisler vs. aradığınız ne varsa bulabileceğiniz bir kitap, son derece özenli ve detaylı bir dünya yaratmış yazar.
Müthiş bir fantastik kurgu, yazarın içtiği neyse bana da ondan lütfen diyecek kadar oldum.
Oldukça akıcı bir anlatıma sahip ve dili de kesinlikle yormuyor. Başlayınca bırakamadım. Bir sayfa, bir sayfa daha derken bir baktım kitabı bitirmişim.
Herşey iyi güzeldi, hatta kendimi kitabın havasına da acayip kaptırmıştım. Ama yazar hiç hissettirmeden bombayı patlattı. Kitabın sonunda acayip bir ters köşe vaziyetindeyim. Öyle bir sonu yazarken ne düşünüyordun Cassandra demeden geçemeyeceğim. Hani öyle ki düşman başına bile vermesin denilecek cinsten. Buna rağmen benden tam puan aldı.
Şimdi merak ve umutla ikinci kitabına başlıyorum.

ARKA KAPAK

Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak daha birçok şey. Ölümcül Oyuncaklar hafızanıza kazınacak!

On beş yaşındaki Clary Fray, New York’ta Pandemonium Kulüp’e doğru yola çıktığında bir cinayete tanıklık edeceği hiç aklına gelmezdi.
Hele ki, bu cinayetin daha önce hiç görmediği acayip silahlara sahip tuhaf dövmeli üç genç tarafından işleneceğini hayatta düşünemezdi! Clary, polisi arayabileceğini biliyordu fakat ceset bir anda ortadan yok olunca ve canileri Clary’den başka kimse göremediği için durumu açıklamak pek kolay olmayacaktı!

Clary’nin onları görebilmesine çok şaşıran katiller kendilerini Gölgeavcıları olarak tanıtacaktı. Yani, dünyayı şeytanlardan arındırmaya ant içmiş gizli bir kabile!