23 Şubat 2016 Salı

Cassandra Clare - Cennet Ateşi Şehri - Ölümcül Oyuncaklar 6 [YORUM]




Orjinal Adı: City of Heavenly Fire
Seri Bilgisi: The Mortal Instruments#6
Goodreads Puanı: 4.48
Türkçe Yayın: Artemis
Çevirmen: Zeynep Arıkan
Türü: Fantastik, Genç Yetişkin

Merhabalar,
Büyük bir azimle başladığım  ve 2 aya yayılarak tamamladığım Ölümcül Oyuncaklar serüvenim Cennet Ateşi Şehri'yle son buluyor. Heyecanla bir an önce bitsin diye sayfaları devirdiğim, bitince de keşke bitmeseydi dediğim bir seri oldu Ölümcül Oyuncaklar.
Kayıp Ruhlar Şehri'nin sonunda kahramanlarımız Jace ve Sebastian arasındaki bağı kırmanın yolunu bulmuşlardı. Tabi bunun da her zamanki gibi sonuçları olacaktı. (Hem Jace hem de Simon tarafında detay vermiyorum, kitaptan okursunuz :) ya da bir ipucu vereyim mesela Jace'in durumu kitabın adıyla gayet ilintili... )
Valentine'in kötücül planları Sebastian sayesinde gerçekleşmeye adım adım yaklaşıyor. Sebastian Ölümcül kupa yardımıyla Gölge Avcılarına en büyük zararı veriyor. Dostu dosta, kardeşi kardeşe kırdıracak bir yol buluyor. Dünyadaki Enstitülere saldırarak kupa yardımıyla karanlık avcılar yaratıyor. Saldırılar yüzünden Gölge Avcıları Alicante'ye çekiliyor ama Sebastian gittikçe güçleniyor. Clary takıntısı ise hala devam ediyor. Merkez(meclis, clave) her zamanki gibi, Valentine gibi Sebastian'ı da pek sallamıyor. Dolayısıyla yük yine Clary, Jace ve ekibinin üzerine kalıyor.
Sebastian'ı durdurmak için kötülüklerin ve iblislerin diyarına zorlu bir yolculuk onları bekliyor.

 İşte olayların başlangıcı kısaca böyle diyebiliriz.
Ancak kitabın girişi doğrudan bu şekilde değil. İnternetten bakındığım kadarıyla Los Angeles Enstitüsünün anlatılacağı yeni serisinin karakterleriyle başlıyor olaya. Emma ve Julian. Onları tanımak iyi hoştu da, kitapta gereğinden fazla yer almışlar gibiydi. Ama Blackthorn'ların peri kardeşlerine üzüldüğümü belirtmeden geçemiycem. İçim burkuldu Mark ve Helen'in durumuna.

Cassandra'nın anlatımını, konuyu işleyişi seviyorum,
cidden hikayenin içine okuyucuyu çekmeyi biliyor.
Karakterleriyle, kurguladığı dünyasıyla harikalar yaratıyor. Son kitap itibariyle karakterler fedakarlıktan, sevgiden, aşktan, acı ve kayıptan nasiplerini alıyorlar. Hele ki Simon.. İtiraf ediyorum bence asıl kahraman Simon'du :) :)
Sebastian'a acayip kızgınım önceki kitaptan, yine de acımadım desem yalan olur.
Ah Valentine her şey senin başının altından çıktı. Ne istedin ki kardeşlerden. Geldikleri nokta üzücüydü.
Ama Jace ve Clary için sonunda herşey yoluna girdi. Onunla teselli oldum.
 Güzel bir finaldi kanımca, ama hani Camlar Şehri'ndeki ara finali de aratmıyor değildi.

En büyük hayal kırıklığı çeviriyle ilgili olandı. Yayınevi malesef bu konuda geçer not alamadı benden. Çevirmeni seriyle ilgili bilgilendirip yönlendirebilirdi kanımca. Olmadı kitabı kontrol çeviri ve redakte anlamında elden geçirebilirdi. Stel'in mızrakçık olarak çevirilmiş olmasına hala sinir oluyorum. Okurken çoğu yerde zihnim kendince düzeltme yaptı resmen.

Serinin bütününü düşününce iyi ki okumuşum diyorum, çünkü kulvarında oldukça başarılı Ölümcül Oyuncaklar. Bir kaç olumsuzluk bile 1 puandan fazlasını kırdırmadı bana.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder