Orjinal Adı: The Dogs of Christmas
Seri Bilgisi: -
Goodreads Puanı: 4.01
Türkçe Yayın: Yabancı Yayınları
Çevirmen: Seda Çıngay
Yorumum
Yeni yılda yine köpeklerle ilgili bu sevimli kapağa ve çok şirin ayraca sahip kitabıyla buluştuk. (Kapağı ilk gördüğümde "seni yirim yirim" nidalarıyla ortalığı inlettiğimi biliyorum.) Sonra da RKBT ekibimizdeki arkadaşlarla mini bir okuma etkinliği yapalım dedik. Bence iyi de oldu :D :D
Öncelikle şunu belirtmeliyim, 3 kitapta köpekleri konu alırken mini seri olan Can Dostum'a göre biraz daha farklıydı Canım Köpeğim.
Can Dostum ve Can Dostumun Yolculuğu kitapları bir köpeğin bakış açısıyla anlatılırken Canım Köpeğim bir insanın bakış açısıyla anlatılıyor. Tabii yazardan alıştığım gibi bir anlatım beklediğim için ilk etapta yeniden bir alışma süreci yaşamak durumunda kaldım. Beklentiler bu anlamda önemli oluyor. :D
Kitabın konusuna gelirsek Josh Michaels küçük bir dağ kasabasında yaşayan, sevgilisi tarafından terkedilmiş, biraz izole bir yaşam süren bir adamdır. Bir gün komşusu acil bir durum nedeniyle köpeğine bakmasını ister. Josh için bu kesinlikle kabul edilebilir değildir. Hayır diyemeden komşusu köpekle çıkagelir. Bu tam bir şok olur çünkü hayatı boyunca köpek bakmadığı gibi bir de nerdeyse doğurmak üzere üzere bir köpekle karşı karşıyadır.Sonrasında ise Josh'un hamile köpek Lucy'e bakma çabaları, yavrulara kol kanat gerişi, onları sahiplenişi ve yeni bir aşka yelken açışını anlatıyor.
Yukarıda bahsettiğim gibi Josh biraz izole bir hayat yaşıyor, tek sebebi sevgilisinden ayrılması değil, çocukluğundan gelen bazı sorunları da var. Bu nedenle biraz içe kapanık, kendine güven sorunu yaşayan bir karakter. Ancak Lucy ve yavru köpekler sayesinde hayatına yeni bir anlam katıyor, kendine güveni yerine geliyor. Yazar Josh'un onlara bağlılığını oldukça iyi anlatmış. Onları bir hayvan olarak değil de tıpkı insan yavrusu gibi görmesi, bebeklerim diye sevmesi beni cidden çok duygulandırdı. Onlara nasıl bakacağı konusundaki endişelerini ve çabalamasını okumak oldukça güzeldi. Eleştireceğim bir nokta ise Josh'ın yeniden aşık olduğu Kerri karakteriydi. Konu Josh ve köpeklerle ilgili olunca ağırlık onlara verilmiş gibiydi. Kerri nasıl desem, biraz antipatik geldi. Nedense onun hakkında bir yapaylık hissi oluştu bende.
Lucy ve sevimli köpekçikler Sophie, Lola, Oliver, Rufus ve Cody. Onları o kadar güzel anlatmış ki, hepsini tek tek kucaklayıp sıkı sıkı sarasım geldi. İçlerinden Rufus ve Cody'nin halleri ayrı bir dokundu yüreğime... Hatta bakma imkanımız olmadığını bilmeme rağmen eşime bizde köpek edinelim diye yalvardım. Okumayı düşünenler için notum, ilk iki kitaptan bağımsız olarak düşünürseniz, okuması oldukça keyifli bir kitap.
Ön okumasını daha önce yayınlamıştım, henüz bakmadıysanız veya yeniden okumak isterseniz;
Ön Okuma
Değerlendirmem
3.5 - Nerdeyse ortalamanın oldukça üstündeydi, keyif aldım
Lucy ve sevimli köpekçikler Sophie, Lola, Oliver, Rufus ve Cody. Onları o kadar güzel anlatmış ki, hepsini tek tek kucaklayıp sıkı sıkı sarasım geldi. İçlerinden Rufus ve Cody'nin halleri ayrı bir dokundu yüreğime... Hatta bakma imkanımız olmadığını bilmeme rağmen eşime bizde köpek edinelim diye yalvardım. Okumayı düşünenler için notum, ilk iki kitaptan bağımsız olarak düşünürseniz, okuması oldukça keyifli bir kitap.
Ön okumasını daha önce yayınlamıştım, henüz bakmadıysanız veya yeniden okumak isterseniz;
Ön Okuma
Değerlendirmem
3.5 - Nerdeyse ortalamanın oldukça üstündeydi, keyif aldım
***
2006′da Ulusal Köşe Yazarları Derneği’nden En İyi Mizah dalında ödül alan ve 2011′de YILIN KÖŞE YAZARI seçilen W. Bruce Cameron’dan yepyeni bir roman. Yazar bu romanında, diğer romanlarının aksine bir köpeğin varlığının amacını bulma serüvenini değil, daha önce hiç köpek sahibi olmamış birinin yaşam amacını bulma serüvenini anlatıyor. Hiç beklenmedik bir anda, hayatınız köpekler tarafından değiştirilse ne olurdu? “Köpekleriniz varsa, sizi severlerdi. ‘Yeni bir ilişki’ aramayı akıllarının ucundan bile geçirmezlerdi.”Yine elinizden düşüremeyeceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder