Tanıtım
Baba, Dışarıda Bir Melek Var!
Seri katiller üzerine yazdığı kitaplarla tanıdığımız Fikret Topallı, bu kez dünyadan ve Türkiyeden gizemli şehir efsaneleriyle karşımıza çıkıyor.
"Hayaletli evler, ölümsüz ruhlar, gizemli yatırlar, mezardan çıkan ölüler, bitmek bilmeyen hazineler, lanetler, dehşet saçan katiller, uçan daireler… Hepsi bize gerçekmiş gibi anlatılır. Biz de inanırız, korksak bile inanmak isteriz. Sonra hemen paylaşırız arkadaşlarımızla, onları da etkilemek isteriz çünkü. Onlar da korkmalıdır bizim gibi. Büyümeye başlayınca da bu devam eder, okulda, iş yerinde, arkadaş toplantılarında, kahvehanelerde, askerde, hayatın her döneminde bildiğimiz, bize anlatılan şehir efsanelerini paylaşmaya bayılırız: Biliyor musun benim bir arkadaşın dayısının başına ne gelmiş…"
Bu kitapta, yüzlerce yıldır dilden dile dolaşsa bile gerçekliği hiçbir zaman kanıtlanamayan ve en ünlü roman yazarlarını bile kıskandıracak kadar yaratıcı olan şehir efsanelerini okuyacaksınız.
Yorum
“Bir arkadaşım anlattı, tanıdığı birinin başına gelmiş...” diye başlayan hikâyeleri çok duymuşuzdur. Arkadaş toplantılarında sohbetin en vurucu ânı, daha önce hiç duymadığımız, enteresan bir hikâyenin anlatılmasıdır.
Gerçek olduğu iddia edilerek anlatılan bu hikâye komik, tuhaf, şaşırtıcı, açık saçık, tiksindirici, ürpertici hatta korkunç olabilir.
Genellikle anlatan, olayı yaşayan birinin tanıdığının tanıdığıdır.
Bizzat başımızdan geçen ya da gerçekleştiğine gözlerimizle şahit olduğumuz olaylar “şehir efsaneleri” statüsünde değerlendirilmez. Genel görüş, bir şehir efsanesinin gerçekten yaşanmış olduğunun asla kanıtlanamamış olmasıdır. İşin lezzeti de biraz bundadır."
Fikret Topallı bu cümlelerle başlamış kitabına...
Gerçekten de şehir efsaneleri böyledir, birisi kuyuya bir taş atar, diğerleri bulandırır da bulandırır. Korkutur, ama insan doğası gereği, merak ettirir üzerine de her anlatan kendinden birşeyler ekler. Şehir Efsaneleri böylece doğar.
Yazarımız da üşenmemiş hem dünyadan hem de ülkemizden bir çok şehir efsanesini toparlayarak güzel bir kitap halinde bizlere sunmuş.
Avantajı; bir çok seçme efsaneyi bir arada öyküler şeklinde okuyabiliyorsunuz.
Dezavantajı; efsanelerin korkutucu, ürkütücü yanları ağır basıyor ve toplu okumayla gerim gerim geriliyorsunuz. (ha tabiki, gerilimin babası gelse yerim, bana dokunmaz diyorsanız sizi bunun dışında tutarım :D ) Kendi adıma durumu şöyle izah edeyim: son 3 gecedir evin içinden gelen en küçük çıtta bile tüylerim ürperiyor. Oğlum gece su istediğinde lambayı yakmak için ışık hızının da üzerinde bir hareketle koşturuyorum. Sanırım durum anlaşılmıştır. :D :D
Hani bir zamanlar Alacakaranlık kuşağı dizisi vardı TV'de, küçüktüm ama o zamanlar korku gerilim ne varsa izlerdim. Fikret Topallı'nın kitabını okurken sanki diziyi yeniden izliyormuş gibi hissettim.
Gerçekten de bol gerilimli ve oldukça keyifliydi. (yukarıda yazdığım korku kısmını es geçiyorum) Ayrıca kitabın kapağı da çok hoşuma gitti.
Ufak not: Birde şunu farkettim elin ecnebisinin efsanelerinde kan gövdeyi götürürken, bizimkiler pek bir safiyane ve melake kalmış. :D
Değerlendirme
4-Ortalamanın oldukça üstündeydi, keyif aldım
Ve Çekiliş...
(sonuçlar Facebook sayfamızda açıklanacak)
Tur takvimimiz
Hoşçakalın, sevgiyle kalın :D
bakalım şansım varmı
YanıtlaSilinşallah olur :D
Sil